11 Mayıs 2011 Çarşamba

EBRU SANATININ SOYUT RESMİ

Büyük bir sabır ve zahmet ile vücuda getirilen, kim tarafından, nasıl ve ne amaçla geliştirildiği tam olarak bilinmeyen ebru, Türklerde kağıdın süsleme sanatlarında kullanılmasıyla büyük aşama kaydetmiştir. Çeşitli bitkiler, çiçekler ve varaklar kullanılarak çeşitli kağıt üretimi yapılmış, paralelinde ebru sanatı da geliştirilmiştir.
Ebru tarih boyunca kelime anlamı olarak çeşitli biçimlerde ifade edilmiştir Bulut gibi, mermer damarları gibi renkli, dalgalı ve hareli şekillerle kağıtlara yapılan süsleme sanatı şeklinde tanımlanan ebrunun bazı kaynaklarda yüz suyu anlamına gelen "ab-ı ru" sözcüğünden geldiği söylenmektedir. Ebruda su üzerine bırakılan boya damlaları, düştükten sonra yayılırlar ve çeşitli şekiller oluştururlar. Sonuç olarak insan elinin de müdahalesi ile inanılmaz görüntüler çıkar ortaya…
Yaygın bir söylenişe göre de ebru kağıdı, buluta benzeyen renk kümleri meydana getirdiğinden Farsça'da "bulut gibi, bulutumsu" manasına gelen "ebr" kökünden türetilen "ebri" kelimesi ile anılmış, daha sonra söyleniş açısından "ebru" daha uygun bulunduğundan, bu sanat ebruculuk olarak adlandırılmıştır. Ebruda yaygın olarak kullanılan renklere bakıldığında, güneşli veya yağmurlu, açık veya kapalı bir gökyüzünü seyrediyormuş izlenimine kapılmak bundandır.
Çeşitli ülkeler ebruya kendi dillerinde, kendi bakış açılarına göre isimler vermişlerdir. Kağıt üzerindeki şekiller mermer damarlarına benzediğinden ve kağıda mermer görünümü verdiğinden Fransızlar ebruya papier marbre, İngilizler de marbled paper demişlerdir. Araplar ebru yerine, damarlı kağıt anlamına gelen varakü'l-mücezza sözcüğünü kullanmışlardır. Almanlar ise bu sanatı "Türkishch Papier" yani Türk kağıdı adıyla tanımışlardır. Bugün bile pek çok ülkede ebru Türk kağıdı olarak bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Japonya'da tarihsel süreçte ebru tekniğine benzer bir teknik kullanılmıştır. Sumi ressamları, tuval üzerinde kullandıkları fırçaları temizlerken, suyun üzerinde biriken boyaları başka kağıda aktarmışlar ve "Suminagashi" adı verilen boyama tekniğini bulmuşlardır. Bilinen en eski suminagashi örneği 1112 yılına ait olan "Sanjuroku-nin Shu" adlı belgede göze çarpmaktadır. Metot olarak ebruya çok benzeyen bu sanat günümüzde hala yaşatılmaktadır. Ebru, Suminagashi gibi basit formlardan Hindistan, İran ve Türkler üzerinden günümüze kadar çeşitli değişimler geçirerek gelişmiştir. Desenler, içeriği ve manası olan soyut yapıtlar haline gelmiştir.
Ne şekilde isimlendirilirse isimlendirilsin ebru da diğer sanat dallarında olduğu gibi ortak paydasında doğayı yani her sanat gibi tüm güzellikleri içinde barındıran, gizemli bir iç yolculuğudur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder